Stres sadece zihinsel bir problem değildir. Stresi yaşamış her kişi stresin vücudu da etkilediğini bilir. Uzun veya kısa süren her stresli durumda, bedensel düzen ve süreç önemli ölçüde etkilenir.
Vücudumuz enerji santrali gibi çalışır
Vücudunuzun devamlı enerji üreten bir enerji santrali gibi çalıştığını düşünün. Her üretimde istenilen enerjinin yanında zararlı maddeler olarak atık ürünler de oluşur. Eğer enerji santrali normal ölçüde çalışırsa, tüm zararlı maddeler azaltılabilir. Ama makineler sürekli olarak aşırı ısıtılırsa, azaltılması gereken zararlı maddeler daha da çok birikir. Ve böylece performans düşer.
Stresli durumlarda hücrelerimizde bulunan mitokondri olarak adlandırılan enerji organeli, normal bir duruma göre daha fazla enerji üretmek zorunda kalır. Bu da enerji üretiminde ortaya çıkan atık maddelerin miktarını oldukça arttırır. Bu atık maddeler serbest radikaller olarak adlandırılır.
Normal bir yüklenmede vücut bu serbest radikalleri hızlıca ve tamamen etkisizleştirebilir. Diğer taraftan stres altında iken serbest radikallerin sayısı aşırı yükselir ve böylece vücut serbest radikalleri etkisiz hale getiremeyecek duruma gelir.
Etkisiz hale gelemeyen serbest radikaller hücrelerimize ve hücre yapılarımıza saldırmaya başlar. Hücreler zarar görür ve böylece hücreler artık enerji üretemez hale gelir. Eğer bu durum daha uzun süre devam ederse, vücudumuzu aşırı derecede etkilemeye başlar.
Normal durumda fiziksel vücut süreci:
Normal durumda hücrelerimizdeki mitokondriler enerji üretimlerinin yanında atık maddeler de üretirler – bunlar serbest radikaller olarak adlandırılır. Bunlar antioksidanlar tarafından hızlıca ve tamamen etkisiz hale getirilir.
Stres anında vücudun tepkisi:
Stres altında hücrelerimiz her zaman daha fazla enerji üretmek zorundadır. Ancak bunu yaparken yanında da daha fazla atık maddeler üretirler. Vücut bu atıklar ile görevini yerine getiremez hale gelir. Serbest radikaller hücrelere zarar vermeye başlar, böylece enerji üretimini engellemiş veya üretime tamamen zarar vermiş olur.