Network marketing lafını duyunca herkesin aklına düşüncelerden biri de şu: Alttakiler çalışır, üstekiler yer. Alttakilerin emeği sömürülür.
Ben LR’da geçen ay hiç ürün satmadım, ama gece gündüz çalışıp ekibime bir sürü yeni iş ortağı ekledim. Zamanımın büyük bir bölümünü ekibimdeki kişileri eğitmeye, sorun çözmeye ve iş anlatmaya harcadım. Hatta bu işe inanan ve çalışan iş ortaklarımı hem parasal, hem de ekip kurma aşamalarında destekledim. Kısacası onların da bu işten para kazanması için elimden geleni yaptım ve para kazananan iş ortaklarımın da yardımıyla hiç ürün satmadığım halde güzel bir prim kazandım. Yani kurumsal bir şirketteki satış ekibinin başındaki yönetici ne yapıyorsa ben de aynısını yaptım.
Şimdi ben bu işte çalışan ve para kazanmak isteyen iş ortaklarımı destekleyerek onların emeğini mi sömürmüş oluyorum? LR onlardan alıp bana vermiyor ki parayı. Herkesin ekibinin büyüklüğüne ve iş hacmine göre bir prim seviyesi var. Herkes prim seviyesi neyse, şirket kendi karının bir bölümünü bu prim seviyesine göre üyelerine dağıtıyor. Şirkete kim daha çok para kazandırıyorsa, o kişi daha fazla para kazanıyor. Bunun neresi sömürü?
Ben size sömürü nasıl olur anlatayım:
1. Girersiniz bir kurumsal bir şirkete. 3 kuruş maaşla 9-6 çalışıcam diye işe başlarsınız. Ama yeni eleman olduğunuz için en çok siz çalışırsınız, yetmez akşamları mesai kalırsınız. 9da eve gelir, 11’de uyur, sabah 6.30’da kalkar, 1.5 saatte işe gidersiniz. Beş 5 kuruş fazla mesai parası da almazsınız.
2. Ben bankacı olmam, reklamcı olucam, keyifle çalışıcam dersiniz. Deadline’lar bitmez, ne haftasonunuz kalır, ne bayramınız. Fazla mesai ücretinin olmayacağı zaten en baştan söylenir, yetmezmiş gibi sigortanız asgari ücretten yatar, patron cebini doldurur.
3. Bankacı olursunuz. Yetkili yardımcısı, yetkili, yönetmen gibi hiç bir işe yaramayan ünvanlar alırsınız. Genelde o kadar bile olmaz ama, alacağınız zam %15 olunca göbek atarsınız. Oysa memlekette enflasyon zaten %10’dur, aldığınız zam daha gelmeden erimiştir.
4. Patron şirketinde mutfaktan sorumlu kişi olarak başlarsınız. Patronla aranız iyidir. Sonra size der ki, temizliğe de el at. Sonra istekler artmaya başlar: Depodan mal getir, git şurdan alışveriş yap, aksam misafir gelecek mesaiye kal, ortalığı topla, yemek hazırla vs vs. Sigortam yatacak diye sevinirken 3 kişinin işini yapar, patronu zengin edersiniz.
İşte birinin sizin sırtınızdan para kazanması böyle olur. Bizim network marketinde para kazanmak isteyen ekiplerimiz var. Ama hiç kimse üstünden emir almaz, hiç kimse üstüne hesap vermez. İster çalışır, ister çalışmaz, kimse işine karışamaz. Üstünden destek alıp almamak dahi kendi insitifindedir. Ne kadar çalışırsa o kadar kazanır. Kendi çalışacağı günlere ve saatlere kendi karar verir. Hayatında hiç bir işte olmadığı kadar özgürdür.
Açıkcası diğer network marketing yapan diğer şirketlerin sistemlerini çok iyi bilmiyorum. Ama ben LR’ın prim sistemini gördüğümde ilk dikkatimi çeken şey, sizin alt ekibinizdeki birinin hem kazanç, hem ünvan olarak sizi geçebildiğini görmek oldu. Tek bir güçlü kol yaratıp onun üzerinden para kazanmanın imkansız olduğunu, ancak ekibinizdeki herkese destek vererek, onları büyütebilmeniz halinde bu işten para kazanılacağını gördüm ve evet dedim.
Eğer sizin de şüpheleriniz, sorularınız varsa gelin sorun, beraber tartışalım, yanlış bildiğimiz bir şey varsa hep beraber düzeltelim…