Arkadaş, tanıdık, eş, dost, akraba aranır; “Ben bir Alman firmasında çalışmaya başladım ve olanakları çok iyi. Sana ilgini çekebilecek bir iş fırsatından bahsetmek istiyorum. Ama telefonda olmaz, yüz yüze görüşelim” denir. Evinde veya ortak kararlaştırılan bir yerde buluşmak üzere sözleşilir.
Randevu günü jilet gibi giyinilir. Tam saatinde orada olunur. LR klasörü çıkarılır. Hepinize ilk üyelik paketinizde gelen Şirket Tanıtımı kitapçığı çıkarılır, onun üzerinden anlatıma başlanır. Sonrasında bize bu işte nasıl iyi para kazanacağımızı açıklayan ve yine üyelik paketimizden çıkan “Pazarlama Planı” anlatılır. Şirketin büyüme potansiyelinden, Türkiye’nin potansiyelinden ve en önemlisi bizi bu işe girmeye motive eden şeylerden bahsedilir. En son istenirse katalog ve bir kaç ürün gösterilir. Bunları anlatırken heyecanlanıyor ve gözleriniz parlıyorsa, sunum sonunda imzayı alır ve oradan ayrılırsınız.
Profesyonel iş sunumu nasıl yapılmaz? Anlatmaya katalog göstererek başlanıp “Amaaaan katalog işimi yaa?” tepkisi alınmaz 🙂 Fiyatlar gösterilip, daha ürünlerin kalitesinden ve ne işe yaradığından bile bahsetmeden “Ama filanca marka çok uygun, bunda fiyatlar maşallah” denmesine izin verilmez. Yüz yüzde görüşebilme imkanı varsa doğru yanlış tüm detaylar emailde, telefonda veya chat ortamında anlatılıp karşından “evet” cevabı beklenmez (Bir düşünün, o heyecanı yazıyla veya telefonda yüz yüze konuşurken olduğu gibi geçirebilir misiniz karşı tarafa? Artı birine yüz yüzeyken “hayır” demek çok daha zordur, aksini düşünen var mı?). Ayaküstü, yanınızda hiç bir kitapçık veya form olmadan iş tüm detaylarıyla anlatılmaz. İmzayı o anda alamazsanız, gider internetten doğru mu diye araştırır, sonra elin adamına üye olur 🙂 Somurtarak, tedirgin, aceleyle, ısrarcı şekilde sunum yapılmaz, çünkü herkes çevresinde eğlenceli ve pozitif insanlarla çalışmak ister…
Fotoğraftaki üstat LR’da Başkan Yardımcısı Helena Löwenstein’dır. Fotoğraf yukarıda anlatılanı bir bakışta özetler 🙂
Hepinize başarılar 🙂